Hayatın İzinde 2

Artık büyüyordum, öyleki hormonlar uyanmaya başlamıştı, ne olduğunu bilmiyordum ancak vücudumdaki bu değişimi hissedebiliyordum, derken lise başlamıştı, lisede azda olsa bir çevrem olmuştu, çünkü burada artık insanlar biraz daha mantıklı davranmaya başlamıştı. Spordan dolayı iyi bir vücudum vardı ve derslerimde çok iyiydi, soru sorma ve ders çalışma gibi bahanelerle 5 kişilik bir arkadaş ekibi kurmuştum, tabi gelişmeyenlerde yok değildi.

Uğur okulumuzun zengin ama aklı kıt kabadayısı, yalan yok yakışıklıydı ve kızları çabuk etkileyen birisiydi ve gözüde Ezgi’de idi. Ezgi’nin çocukluk arkadaşıydı ve aslında Ezgi onun çocukluk aşkıydı ancak Ezgi ona yüz vermiyordu, benide gayet iyi tanırdı, bende onu. Ezgi ile yakın olduğumuzu biliyordu ama uzaklaştığımız için bana bulaşmazdı, lisedeyse derslerin zor olması ve benim çalışkan olmamdan dolayı Ezgi ile zaman zaman okulda görüşürdük. Bana kafayı takmış ve lise başladıktan sonra bir kaç kere sıkıştırıp arkadaşları ile dövmüştü beni, her seferinde teyzemlere göstermeden üstünü örtmüştüm çünkü Uğur’un babası Mert beyin yakın arkadaşı idi ve bu durum ortaya çıkarsa üzülen taraf biz olabilirdik. Lise 1 de ilk dönem sonunda karne akşamı kumsalda dövmüşlerdi beni, bu sefer istesemde saklayamazdım çünkü dudağım ve kaşım patlamıştı, tesadüfen Mert bey görmüş ve hastaneye götürmüştü beni, ne olduğunu sorunca Ezgi kısmı hariç her şeyi anlattım.

-Ne yapmak istiyorsun peki. İstersen ben halledebilirim bir daha sana asla bulaşamaz
-Kendim halletmek istiyorum ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum…

Eve gitmek yerine spor salonu gibi bir yere götürdü beni ve oradaki iri adam olan Cengiz hocaya

-Adam dövmeyi öğret, etide kemiğide senin

diyerek burada bıraktı beni. Cengiz hoca Karma dövüş sanatları hocası idi ve beni Uğur’un dövdüğünden daha fazla döverek o anda öğretmeye başladı, bu olayla Mert Beyle yakınlaşmıştık, ben ona oda bana pek çok şeyi anlatırdı ve bunların hepsi aramızda sır olarak kalırdı. Zaman bu şekilde aktı, olaylar tam olarak başlamadan evvel olmuş bir durumu anlatmam lazım, o zamanlar 16 yaşındaydım ….

16 yaşımdaydım, okul ve salon arasında gidip gelmekle geçiyordu zamanımın çoğu, Uğur belası artık başımda yoktu çünkü yine beni dövmek istedikleri bir sırada Cengiz hocamdan öğrendiklerimle kendisi ve yanındaki 3 arkadaşını haşat etmiştim. Küçük çaplı olay olmuştu tabii, Uğur’un babası Tarık, Mert Bey ile konuşmuş ancak olayları bilen Mert Bey tarafından ağzının payı verilmiş ve olay kapanmıştı. Bu sürede Mert beyle tam dert ortağı olmuş her şeyi konuşur hale gelmiştik, mesela karısı ile 7-8 yıla yakındır bir ilişkisi olmadığını biliyordum, kendisi daha henüz 37 başında idi karısıda 36, anlam verememiştim ama tabiiki neden diye sormak ayıp olurdu.

Yaz ayları gelmişti. Her yıl ağustos ayınd, Doğa Ailesinin sahip olduğu “Gelecek Vakfı” Malikânede bir etkinlik düzenlerdi, etkinlik için Temmuzda çalışmalara başlanır haliyle herkes yorulur ve etkinlik sonuna kadar kimse dinlenemezdi bu sebeple Mert Bey Haziranın başında bizlere ve ailesine tatil verirdi. Mert Bey ailesini Antalya’ya göndermeye karar verdi, bizlerde yine her yılki gibi eniştemin ailesinin yanına gidecektik ancak Mert Bey kendisinin kalacağını, benimde kalıp ona işlerde yardım etmemi istedi. Kimse bu durumu yadırgamadı çünkü bilgisayarla aram iyi olduğundan sık sık işlerinde yardım eder ve haliyle karşılık olarak para alırdım, öyleki kendime iyi bir diz üstü bilgisayar almıştım.

Ev boşalmış ve herkes gitmişti. Bende bu akşama kadar bilgisayarda takılmıştım. Yemek yemek için ayaklandığım sırada mert bey arayıp yanına çağırmıştı. Dışarıdan bir şeyler söylemiş

-birlikte oturup yiyelim

dedi, bende aç olduğum için reddetmedim. Yemek faslı geçince içeri gitti ve mutfaktan kendine bir bira banada bir kutu kola getirip havuz başına çağırdı. Oturup klasik muhabbetleri yaptıktan sonra asıl konuya girdi.

-Bu güne kadar seninle çok şey konuştuk, sana hiç kimseye anlatmadığım şeyleri anlattım, neden bilmem sana güveniyorum, sana bir sırrımı daha vereceğim ama bu en büyüğü bu yüzden bir kere daha emin olmam lazım. Bunlar bizim….

derken lafını bölüp

-sırrımız, merak etmeyin bana anlattığınız her şey benim için kendi sırlarımdan daha önemlidir, hiç kimseye bir şey anlatmam.
-Biliyorum oğlum ama yinede emin olmak istedim bir kere daha

bana oğlum demesi beni çok mutlu ediyordu…

-Bak, ben Selvi ile bir yaz bir otelde tanıştım, ailesi mal varlıklı insanlardı, Selvi’yide oraya arkadaşlarıyla doğum günü hediyesi olarak göndermişlerdi, bende tatil için oradaydım, zamanla tanıştık ve haliyle yattık, sonrada bir süre birbirimizi görmedik, bir gün babamın bağırtısı ile zıpladım daha Adana’dayım o zamanlar, ben babam tarafında hep baskı altında büyütüldüm bu yüzden ondan çok korkardım. Uzatmadan o zamanki ilişkimizden Selvi hamile kalmış ve babası bir şekilde benim kim olduğumu öğrenmiş ve babama ulaşmış, bir araba dolusu dayak yedim babamdan sonrada zaten apar topar Selvi ile evlendik.
-Bu evliliği siz istemedinizmi?
-Hemde hiç istemedim ama mecbur kaldım, zaten kısa bir süre sonrada Esma doğdu, 2 yıl sonrada Ezgi derken babam öldü işler bana kaldı, orta çaplı bir şirketi şu anki haline getirdim, bu süredede haliyle ne Selvi’ye nede kızlara yeterli ilgili gösteremedim, belk**e sebep buydu.

derin bir iç çekmiş ve ardından birasından büyük bir yudum içmişti

-Neyin Sebebi?
-Teyzenler buraya gelmeden evvel bu evde başkaları çalışıyordu, mutfakta evli bir kadın vardı, gece kalmaz işini bitirir giderdi, sizin müştemilattada benim eski şoför kalırdı. Bir gece iş için Kore’lilerle oturmuş çok içmiştik, kafam yarı ayık, yarı gidik eve geldim, direk uyumuşum, gece 3 gibi kalktım su içtim, tuvalete gittim, üstümü değiştirdim, sonradan fark ettimki Selvi yanımda yoktu. Önce kalkıp çocukların odasına baktım yoktu, mutfağa ve bahçeye baktım yoktu, telefonu almak için odaya çıktım aklıma balkona bakmadığım geldi, balkona baktım oradada yoktu ancak bir şey dikkatimi çekti, müştemilatın halen daha ışıkları yanıyordu, içimi bi korku sardı anlatamam, hemen odadan çıktım sonra geri dönüp Selvi’nin dahi bilmediği tabancamı alıp hızlı ama sessizce müştemilata vardım, korka korka pencereden içeri baktığımda beynimde vurulmuşa döndüm. Karım o adamla aynı yataktaydı, silahı çekip içeri girdim, girer girmez ateş ettim, adamı ayağından vurdum, tam kafasına sıkacakken Selvi durdurdu beni, o aradada adam topallaya topallaya sürünerek kaçmış, fark etmedim. O gün Selvi’yi neredeyse öldürecektim ama çocuklarım aklıma geldi ve durdum.
-Nasıl? Size nasıl böyle bir şey yapar, iş güç bunun sebebi olmamalı. Durmak sizin için çok büyük bi başarı, bilmiyorum belki daha sizin yaşınıza ermediğimden ancak şuanki düşünceme göre ben ikisinide öldürürdüm. Peki, neden boşanmadınız?
-Anlayamazsın ve emin olki bende anlatamam. O günden sonra Selvi ile aramızdaki her şey bitti, bir daha elimi sürmedim ona, zaman zaman başka kadınlarla birlikte olarak ihtiyaçlarımı giderdim, tabii bunların hepsi ona karşı benim zamanla kinimi artırdı, bazen yüzüne bile bakamıyorum. Neyse, Gürkan sana bunu anlattım çünkü bir durum var ve sen bana yardım edeceksin!
-Elbette. Sorun nedir?
-İyi bir cinsel hayata sahip kadın ile sahip olmayan kadını çok rahat ayırabilirsin, tabii bu daha önce ilişkiye girmiş kadınlar için geçerlidir. Selvi gibi uzun zamandır ilişkiye girmeyen bir kadında ise bunu çok rahat fark edersin, dediğimden anlayabileceğin üzere ben Selvi’nin yine biriyle ilişkisi olduğunu düşünüyorum ama emin olamıyorum.
-Peki planınız nedir?
-Son bir haftadır sitenin güvenlik kameralarını izliyorum, kayıtlara göre eve kimse girmiyor yada evden kimse çıkmıyor, sende gayet iyi biliyorsunki özel alan olarak düşündüğümden sitede hiç kimsenin malikânesine ve alanına kamera takılmadı, aralarda çalıların altından, üstünden çitlerden bir şekilde giriş ve çıkış olabilir, bunu kontrol ederek Selvi’yi takip etmemiz lazım, eve giren varmı yoksa evdenmi çıkıyor bunu anlamalıyız, bunun için ev ve alan tamamen boşken tek bir kör nokta kalmayacak bir şekilde her yere kamera kuracağız, sadece sen ve ben…
-Bunu neden biz yapıyoruz? Firmalar var bu işi yapan.
-Eve birileri girer çıkarsa bu bir şekilde Selvi’nin kulağına gider, bu yüzden biz yapacağız. Ben kameraları diskleri vs. ne gerekliyse aldım, sen kurabilirsin diye düşündüm.
-Tabii kurabilirim. Sorun değil.
-Süper! Yarın her şey gelmiş olur başlarız…
发布者 afuygun
1 年 前
评论
账户以发表评论
Cookie能够帮助我们更好地提供服务。使用本网站即表示您同意我们使用Cookie。 了解详情